Okul Başarısı için Okuma Alışkanlığı – Peki Okuma Alışkanlığı için?

Okul çağında çocuğu olan anne babaların büyük bir kısmının en büyük derdi, çocuklarının okul başarısı. İlk yıllarda okul notları ve öğretmenlerden gelen olumsuz geribildirimler nedeniyle kaygılanan anne babalar, ilerki yıllarda önce lise giriş sınavları sonra da üniversite giriş sınavları yaklaştıkça paniğe kapılmaya başlıyorlar. Anne babaların bu kaygı ve paniği evdeki duygusal atmosferi zehirlemeye başlıyor. Dershanelere ve özel öğretmenlere yapılan ödemeler bütçeyi sarstıkça sinirler bozuluyor. Anne babayla çocuk arasındaki ilişki gittikçe yıpranıyor ve ipler geriliyor geriliyor, kopma noktasına yaklaşıyor.
Anne babayla çocuk arasındaki bir çok sürtüşmede olduğu gibi bu durumda da her iki tarafın da haklı olduğu noktalar var, ama sorunun çözümünün sorumluluğu her zaman yetişkinde, yani anne babada. Anne baba nasıl bir tutum izlemeli? Elbette her aile için geçerli sihirli formüllerimiz yok, ancak bazı genel doğrulardan söz etmek de mümkün. Öncelikle şunu söyleyebiliriz ki, okuma alışkanlığı gelişmeyen, okumaktan zevk almayan çocukların akademik başarılarının yüksek olması biraz düşük bir olasılık. Burada “Kitap okumak iyidir” klişesinin ötesinde bir şeyden söz ediyoruz. Okuma becerileri gelişkin olmayan, hızlı okuyamayan, okuduğunu anlayamayan bir çocuğun okul hayatında başarılı olması oldukça zordur. Çocuğun matematiksel becerileri iyi bile olsa, okuduğu problemi anlayamayan çocuk bu alanda da potansiyelinin altında bir başarı göstermeye mahkumdur.
Peki bir çocuğun okuma becerileri nasıl geliştirilebilir? Bu konuda, anne babaların çocuk okula başlamadan çok önce yapmaları gereken şeyler vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri çocuklarını olabildiğince ekranlardan uzak tutmaktır. Amerikan Pediatri Akademisi, 2 yaşına kadar sıfır ekran öneriyor. Bunu üç yaşa kadar uzatmak çok mümkün. Üç yaş sonrası, okul öncesi çocukların da ekran başında geçirdikleri süre günde bir saati geçmemeli ve izledikleri programları, oynadıkları oyunları siz seçmelisiniz. Çocuklar, televizyon programları ve bilgisayar oyunlarında son derece hızlı değişen görsel uyaranlara maruz kalıyorlar. Gerçek dünya, hele ki okulda karşılaşacakları akademik dünya böyle bir tempoyla uyumlu değil. Okula başlayan çocuktan 40 dakika sırasında oturmasını bekleyeceğiz. Ekran başında çok zaman geçiren çocuklar sürekli yeni bir uyaran arayışında oluyor ve çok çabuk sıkılıyorlar. Bu çocukların yalnızca sözel uyaranlara karşı ilgileri de daha düşük oluyor, dikkatlerini toplayıp söylenenleri dinlemekte ve kendi kafalarında canlandırmakta güçlük çekiyorlar. Bu çocukların oturup kitap okumalarını beklemek çok da gerçekçi değil.
Çocuklarımızın kitap okuma alışkanlığı edinmesine yardımcı olmak için yapabileceğimiz şeylerden biri de, çok küçük yaştan itibaren onlara kitap okumaktır. Görev gibi değil ama! Kitap okunan zaman, çocukların anne babalarıyla paylaştıkları keyifli bir zaman olmalı. Annesinin ya da babasının kucağında, yaşına ve ilgisine uygun kitaplar okuyan bir çocuk için bu, hem duygusal olarak tatmin olduğu hem de merak duygularını tatmin eden bir deneyim olmalı. Kitaplarla bu şekilde tanışan bir çocuğun ilkokulun birinci yılında da kendisine destek olan bir öğretmeni varsa ve okumaya geçiş sürecini doğru atlatırsa, kitap okuma alışkanlığı edinme olasılığı çok yüksek olacaktır.
Okumaya hazırlığın önemli bileşenlerinden biri de çocuğun seslere aşina olmasıdır. Bu aşinalığı sağlamak için çocuklarla sözcük oyunları oynayabiliriz. Örneğin arabayla bir yere giderken ya da mutfakta yemek hazırlarken belirli bir harfle başlayan kelime bulma, belirli bir heceyle başlayan kelime bulma gibi oyunlar oynamak, tekerlemeler öğretmek çocuğun seslere hakimiyetini artıracak, onu okumaya hazırlayacaktır.

Okumayı öğrenmeye başlayan bir çocuğun, kendi kendine kitap okumaya başlamaya geçişi, özen gösterilmesi gereken bir süreçtir. Yeni okumaya başlayan çocuk, kaçınılmaz olarak yavaş okuyacaktır. Bütün dikkatini okuma eylemine yöneltmişken, okuduğunu tam olarak anlaması ve okuduğundan zevk alması çok zordur. Bu aşamada çocuk okuyabilmekten zevk almaktadır, henüz kendi okuduğu metinden zevk alması mümkün değildir. Okumayı öğrenmeye başladığınız günleri unutmuşsunuzdur, ama araba kullanmayı yeni öğrendiğiniz günleri hatırlarsınız. Tüm dikkatinizi yola, direksiyona, gaza, debriyaja, vitese, frene vermişken gittiğiniz yolun manzarasından keyif almanız mümkün müydü? İşte çocukların da bu dönemde okuduklarından zevk almaları mümkün değildir. Bu nedenle, bol bol cesaretlendirilmeye, anne ya da babalarıyla birlikte kitapçılarda zaman geçirmeye, seçtikleri kitapları onlarla birlikte okumaya ihtiyaçları vardır. Çocuğu sen artık öğrendin diyerek kendi haline bırakmamalıyız.
Bu süreçte de desteklenen çocuğun hele ki anne babası da okuyan insanlarsa, kitap okuma alışkanlığı edinmemesi çok zordur. Elbette burada kişisel ilgi ve meraklar devreye girecektir. Bütün çocuklar kitap kurdu olmayacaklardır, ama bu çocukların okuma becerilerinin, okul başarılarını olumsuz etkilemesi de söz konusu olmayacaktır.
#okulöncesidönem #okulbaşarısı #okumaalışkanlığı #ekranbağımlılığı #televizyon #bilgisayaroyunları #kitapokuma #ilkokul